Quantcast
Channel: Saadet Partisi İstanbul Gençlik Kolları » Manset
Viewing all articles
Browse latest Browse all 18

BASIN AÇIKLAMASI

$
0
0

Kıymetli Basın Mensupları,

Değerli Katılımcılar,

İsrail askerleri tarafından, yine bir Ramazan ayında Gazze’ye yapılan saldırı neticesinde şehit olan Filistinli kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek sözlerimize başlıyoruz. Dün gece başlayan kara harekatı ile birlikte denizden ve havadan süren Gazze bombardımanı 3. boyuta da ulaşmış oldu. Irkçı emperyalizmin kurumsal hali olan İsrail’in soykırım olarak tanımlanabilecek katliamı tüm insanlığın gözü önünde devam etmektedir. Terörü “devlet politikası” haline getiren İsrail gibi ülkelerin varlığı dünya barışını zedeleyen en önemli olgulardan birisidir. Terörizmin nasıl yapılacağı konusunda uzman olan İsrail, son 10 gündür aralıksız bir şekilde, daha önce de defalarca yaptığı gibi, Müslümanların kutsal saydığı günlerde Gazze’ye teröristçe saldırmıştır. Sivil, masum, çocuk, kadın ayrımı yapmadan Gazze’ye yapılan bu saldırının hiçbir makul açıklaması olamaz. Kim tarafından ve nasıl öldürüldüğü belli olmayan 3 yahudi bahane edilerek 10 gündür ağır bombardıman altında tutulan Gazze’ye terörist İsrail devleti tarafından bu gece de 50 bin askerle kara harekatı başlatılmıştır.

Dünyanın gözü önünde devam eden bu soykırım karşısında “endişe ile izleme” ve “kınama” dışında bir şey yapmaktan aciz bir dünya kamuoyuyla karşı karşıyayız. İsrail’in kurulduğu günden bu yana hiçbir kararını tanımadığı Birleşmiş Milletler ve diğer uluslar arası kuruluşlar da adeta tiyatro izler gibi katliamı izlemektedirler. Müslüman devletlerin idarecileri ise tam bir duyarsızlık abidesi resmi vermektedirler. İslam devletlerinin idarecileri maalesef “pasif kınayıcı” kimliğinin ötesine geçememektedirler. Çözümün İslam Birliği olduğu gerçeğini kamufle ederek yine gözünü Birleşmiş Milletler’e çeviren idarecilerin bu kanayan yaraya merhem olmaları beklenemez. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yetkili makamları da artık “olayları endişe ile izleme” boyutundan; İsrail’e fiili yaptırım uygulama safhasına geçmelidirler. Filistin Davası’nın son hamisi rahmetli Erbakan Hocamız’ın ifadesiyle “İsrail ancak güçten, kaba kuvvetten anlar”. Kınama Uzmanı Dış İşleri Bakanımız’ın acilen dünyayı ayağa kaldırması gerekmektedir. Başbakanımız’ın da feryat ettiği gibi “Neredesin ey İslam dünyası” çağrısı tam da bugün yine tekrarlanmalıdır. Ancak bu feryat “İslam Birliği” için kalıcı ve zaruri adımları attıktan sonra, BM, ABD ve benzeri uluslar arası terör destekçilerine bel bağlamayı bıraktıktan sonra dile getirilmelidir. Bu feryat İsrail’in bölgesel güvenliğini sağlamak için topraklarımıza konuşlandırılan patriotları söküp attıktan, Kürecik ve İncirlik üslerini kapattıktan sonra dile getirilmelidir.

Muhterem kardeşlerim,

Gazze sadece 1 gün değil senenin bütün günleri işgal altındadır. Bizler uyanmadığımız sürece Gazze’nin varlığı sistemli bir şekilde eritilecektir. Gazze, ticaretin kesildiği, sağlık ve gıda yardımının yapılamadığı, İsrail tarafından dünyadan tecrit edilmiş bir şekilde varlığını sürdürmektedir. İsrail uyguladığı devlet terörünü kamuoyundan gizlemek için uydu bağlantılarını kesmekte ve bölgeden haber alınmasını engellemektedir. İngiltere ve Fransa gibi kuzuyu kurda teslim etme yanlısı politika güden ve İsrail’in kendini savunma hakkından dem vuran hayasız unsurların da katkılarıyla “Gazze açık hava hapishanesi” yok olmaya mahkum bırakılmaktadır. Afganistan, Irak, Libya ve diğer İslam coğrafyalarında da gördük ki; Birleşmiş Milletler’in asli fonksiyonu katliamları durdurmak değil kendi nezaretinde gerçekleşirken gözlemlemektir.

Muhterem kardeşlerim;

Filistin bize ecdadımızın mirasıdır. Filistin müslümanların ilk kıblegahının olduğu yerdir. Filistin bizlere Selahaddin Eyyubi’nin ve Sultan Abdülhamit Han’ın emanetidir. Buraya sahip çıkmak kendi topraklarımıza sahip çıkmakla eştir. Halkımızın kalplerinde her zaman bu böyle yer etmiştir. Bizler Saadet Partililer olarak yıllardır siyonizmin hedeflerinden ve tuzaklarından bahsediyoruz. Merhum Liderimiz, Erbakan Hocamız siyasi hayatı boyunca ırkçı emperyalizmle mücadele etmiştir.

Yahudiler devletleşebilmek için yeryüzünde 2 büyük Dünya Savaşı çıkarmışlardır ve 2. Dünya Savaşı’ndan sonra 1948 yılında İsrail Devleti kurulmuştur. Bu devlet Ortadoğu da kurulmuş “korsan bir devlet” tir. Kurulduğundan beri de Ortadoğu topraklarında huzur kalmamıştır. Irkçı amaçlarına ulaşmak için yeryüzünde her türlü fesat ve bozgunculuğu meşru gören İsrail bu bölgede yıllardır oluk oluk kan akıtmaktadır. Gözüne kestirdiği Filistin’i yok edebilmek için plan üstüne plan yapmış, ambargo üstüne ambargo uygulamıştır. Terör devleti İsrail’in yaptığı bu saldırılar İslam dünyasına bir meydan okumadır. Irkçı emperyalizmin bölgedeki taşeronu İsrail’in saldırılarını ve katliamlarını kınıyoruz ve buradan sesleniyoruz:

“Milletimiz yeryüzünde barışın teminatıdır. Barışa kast eden bütün örgütlerin ve terörü besleyen, uygulayan tüm devletlerin karşısındayız. Yeryüzünde Müslümanlar var oldukça Filistin Davası da var olacaktır. Zulüm hiçbir zaman payidar kalamaz. Mazlumların yumruğu zulmün ve zorbalığın tepesinde patlayacaktır. Mazlumlar ayağa kalktığında hepiniz diz çökeceksiniz.”

Bu vesileyle mübarek Ramazan-ı Şerif’te şehit edilen Gazzeli kardeşlerimize Allah’tan rahmet ve tüm İslam Dünyası’na başsağlığı dilerken Rabbimiz’den tüm Müslümanlara ve onların idarecilerine “şuur” nasip etmesini diliyoruz. Korsan ve terörist devlet İsrail’i kınıyoruz.

Hamas’a ve mücahitlerimize selam olsun.

Zafer inananlarındır ve zafer yakındır.


Viewing all articles
Browse latest Browse all 18

Latest Images